14 Şubat 2008 Perşembe

çilingir




Eskitilmiş , tozlarını silmekten bıktığım bir sancı saplanıyor , bilmiyorum ... unuttuğumu sandığım suretini müzeyyen abla hatırlatıyor bana . ellerim ellerini arıyor , yanılıyorum… “kimseye etmem şikayet , ağlarım ben halime “ … müzeyyen ablama kaldırıyorum kadehimi , beyazında kendimi görüyorum , mezem bu sefer sensin , seni meze etmezdim bu softaya ama , müzeyyen ablanın yanında sana laf düşmez… tırnaklarının izini daha dün gibi hissediyorum kalbimde , yer etmiş sanki , rakı damarlarımda dolaştıkça , kesikler sızılıyor hala . kokladığım hiçbir çiçek nedense senin gibi doldurmuyor ciğerlerimi . kırık kırık anılar batıyor avuçlarıma kadehi her götürüşümde , kadehi bırakasım var ama içimdeki kuyuya düşen adamı kurtarmak için ya deli ya sarhoş olmak lazım … “titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime “ müzeyyen abla olmasa gitmez ki bu rakı da , bardağı sürüyerek götürüyorum yine . ablamda bana kaldırıyor ... dibini görmeyen şerefsizdir bee …