19 Ağustos 2007 Pazar

... KALP YETMEZLİĞİ ...


Damarlarımda gezinen bu kanı hissetmememin sebebi acaba kalbimin karıncalanması mı ? kanatları yolunmuş güvercin gibi hissetmem kendimi bundan mı … bir hayrını göremedim şu kalbimin . bunca yıldır taşırım , bir işe yaramadı … ben hep yanımda gezdirdim , hep ihtiyaç anını bekledim ama yok … kimsenin işine yaramadı . kimsenin ihtiyacı olmadı . anlık ihtiyaçlar… sonra geri iade … ya ben kullanmayı bilmiyorum bu mereti , ya da millet kalp arsızı olmuş . şimdi kalgon bile kar etmez herhalde damarlarımdaki bu kireci sökmeğe . bu paslanmış aort artık porçözle bile açılmaz eminim . kalp yetmezliği dedikleri şey bu sebeple oluyor beklide . sebebini yiyeceklerde arıyorlar boşu boşuna . kalp yetmezliği yetişememekten oluyor bence … insanların , sevdiklerinin yaptıklarına yetişemiyor kalp . yetememek yani … hani ağır bir şeyi bir yere kadar taşırsın ya … sonrasında dayanamaz bırakırsın… dizlerinin bağı çözülür … işte kalp yetmezliği de insanlara karşı kalbin dizlerinin çözülmesi… yetememesi o bedene … yapılanlara yetişememesi…

13 Ağustos 2007 Pazartesi

MUTLU SON


Yeni bir rüya gibi yattım hayata dün gece… ellerimi kapadığımda göğsüme bu kadar içten uyuduğumu hatırlamıyorum hiç … sonra her şeyin yavaş yavaş sanki bir film gibi kusursuzca kurgulandığı o muhteşem dünya yazılmaya başladı… kalbimin parmak uçlarına yenik düştüğü , dokunduğun her yeri değiştiren o fantastik film … kim yazdı bilmiyorum senaryosunu … oynayanlar biziz eminim … ama hep film kalacak sanki , sanki gerçekleşmesini istediğimiz ama hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğini de bildiğimiz filmler gibi … keşke bir gün gerçek olsa oynadığımız bu filmler … tel örgülerin arkasındakine kavuşsam bir gün … mutlu son dünyada da olur mu ki ?