4 Temmuz 2008 Cuma

İKSİR


Ne zamandır işim düşmedi kelimelere .ne onlar sordu beni , nede ben onları . kanlı cümlelerle ne zamandır öldürmedim kimseyi . beynimin içi o kadar boş şeylerle doldu ki , tüm dolu zannettiğim odalar yankılanıyor . ne zamandır kimseyi yenmedim kelimelerle . hangi kalpti kazandığım en son ? en son hangi öpücüğü kazandım sözcüklerimle ? hatırlamak bu kadar zor mu artık geçmişimi … beynimden bedenime yayılan bu kara boşluk , simsiyah bir yosun gibi yayılıyor . hücrelerim boşluğu kabulleniyor yavaş yavaş . kalbimden bedenime yayılan bütün damarlarımda bu yosunun tortuları var sanki . sanki her zerresine işlemiş bedenimin…

Algıladığım her şey yandı , beynim kabul etmiyor gerçeklikleri artık . kaptanın anlattığı İstanbul dan başka hiçbir şey gerçek değil gözümde . bedenimin içinde kilometrelerce dolanan bu kara iksir mi yüklüyor sabrı . bedenimi yavaş yavaş kaplayan bu siyah yosun , ne kadar daha ele geçirebilir bedenimi bilmiyorum . hangi güç ki bu , göz kapaklarımın tonlarca ağırlık taşımasına yardımcı oluyor. Deli dumrul olsa çökmüştü şimdi . ben hayretle izliyorum bedenimin yokluğa karşı koyuşunu … o karaltının içimi usulca sarmasını izliyorum …

Kan ,

kıvamı öyle koyu ki hem , damarlarımı aşındırıyor … kalbimin duvarlarını sonra…beni varlıktan yokluğa çeviren bu iksir , beynimin sırtımdan , kürek kemiklerimin arasından akışını hissederken , anlıyorum değişimimin boyutunu …bağışıklık sistemimin bağımlılığına kim bilir kaç doz dost gerekecek…

Anladım ki kurumları kalbime biriken aşklarımmış meğer kalp damarlarımı tıkayan…

Kan , kusursuz bir iksir gibi damarlarımda şimdi…