
Her aşk kendi bacağından asılır… kendi uçurumuna düşer her umutlu yürek…vücudunda kramplar bırakan düşünceleri , karnındaki o yanma , beynin eriyip akması kulaklardan…sen çağırıyorsun halbuki aşkı yanına… senin konuştuğun dili bile bilmezken , sen öğretiyorsun ona konuşmayı , destanlar yazmayı… hiçbir rengi bilmezken , sen gösteriyorsun ateşin kırmızısını , denizin mavisini … haykırmak nedir ki aşk için ? zulmetmek … bağırmak … hiçbir şey… ona hep sen öğretmedin mi isyan çıkarmayı , bağırmayı , zulmetmeyi …
En ağır zulmü sen yapmadın mı sanki icat ederek , en büyük isyanı sen çıkarmadın mı ilk elmayı yiyerek… her kahır kendisinden gelir insana…her insan kendi kurutur çiçek olduğu saksıdaki kökünü… her aşk kendi bacağından asılır . her yürek kendi içinde büyütür sevda çiçeğini…ellerini göğe uzatıp istemek mi zor olan , ellerini ateşe uzatıp almak mı …dağıtmak Allah’a mahsus , dağılmak insana yani ... yani kendimizi bile sevmeden , sevmeye çalışıyoruz bir başkasını…bir başkasını suçluyoruz kendi ciğerimizin yangınından dolayı…her halükarda dağılacak bir şey buluyoruz…aşk nefes alır insanın içinde bilmiyoruz… ateşi ciğerini yakar , içinde dumanı tüter ama acıtmaz , acır … çünkü kimseyi tanımaz aşk , vücudun her hücresinde , her alyuvarda o vardır … ne konuşmayı bilir , ne rakı içmeyi …nede türkü yakmayı boğaza karşı…çünkü aşk nasıl öğrenirse öyle hareket eder. Bir elinde gül , diğerinde hançer… ve emin ol ki , hançeri kördür kesmez , gülü kılıçtan keskin…
Akıl Allah’tan , kahır insandan gelir yani , insan aklı kullanmayı bilmediği için…
Yani herkes kendi yakar aşkının ateşini … kendi alevlendirir cehennemini…her yangının körüğü de itfaiyecisi de kendisi…aşk insanın istemediği kendisidir ve HEP KENDİ BACAĞINDAN ASILIR AŞK…
En ağır zulmü sen yapmadın mı sanki icat ederek , en büyük isyanı sen çıkarmadın mı ilk elmayı yiyerek… her kahır kendisinden gelir insana…her insan kendi kurutur çiçek olduğu saksıdaki kökünü… her aşk kendi bacağından asılır . her yürek kendi içinde büyütür sevda çiçeğini…ellerini göğe uzatıp istemek mi zor olan , ellerini ateşe uzatıp almak mı …dağıtmak Allah’a mahsus , dağılmak insana yani ... yani kendimizi bile sevmeden , sevmeye çalışıyoruz bir başkasını…bir başkasını suçluyoruz kendi ciğerimizin yangınından dolayı…her halükarda dağılacak bir şey buluyoruz…aşk nefes alır insanın içinde bilmiyoruz… ateşi ciğerini yakar , içinde dumanı tüter ama acıtmaz , acır … çünkü kimseyi tanımaz aşk , vücudun her hücresinde , her alyuvarda o vardır … ne konuşmayı bilir , ne rakı içmeyi …nede türkü yakmayı boğaza karşı…çünkü aşk nasıl öğrenirse öyle hareket eder. Bir elinde gül , diğerinde hançer… ve emin ol ki , hançeri kördür kesmez , gülü kılıçtan keskin…
Akıl Allah’tan , kahır insandan gelir yani , insan aklı kullanmayı bilmediği için…
Yani herkes kendi yakar aşkının ateşini … kendi alevlendirir cehennemini…her yangının körüğü de itfaiyecisi de kendisi…aşk insanın istemediği kendisidir ve HEP KENDİ BACAĞINDAN ASILIR AŞK…
1 yorum:
hiştt pesimist koala yaz bişeyler hadi ama yaaaa...
eskileri sergileme burada...
yenileri okumak istiyoruzzz........
Yorum Gönder