
Tıkanıp kaldı yürüdüğüm yollar.çıktığım merdivenler uzadı sanki ömrümdeki... nedenleri hayatın mantıksızlığında gizli sorunlar döküldü bulutlardan hep önüme...çiçeklerin kokusu hep var halbuki hayatımda... kuşların sesi hep bilindik…ama sancısını nedense bastıra bastıra hissettiriyor…nedense , aklımdan çıkartmıyor hayat beynimde yara açmış hatıraları…uzanıp almalıyım gökteki güneşi biliyorum , martıları seçmeliyim yol arkadaşı…başımın ağrısını dindirmek için Sarayburnu’na gitmeliyim . düşünce doğrulmayı bilmeliyim yani ; ama nedense köpekten kaçan korkak bir çocuk gibi , bir çıkmaz sokağa giriyorum ve donup kalıyorum her seferinde . hep çıkılması zor , uzun ve dik bir duvar karşılıyor beni…sular seller gibi ezberlediğim kurtuluş hikayeleri , dersler , öğütler hiçbir işe yaramıyor o an…o an duvara değil arkamdan gelecek darbeleri düşünüyorum çünkü…sonra darbeyle yeniden başla diyorum…yeniden … sonra yeniden … sonra bir daha yeniden … yeniden başlamak her şeyi değiştiriyor… akışını değiştiriyor hayatın…güneşin sıcağını , gecenin ayazını iliklerimde hissediyorum . her yerime bantlar yapıştırıyorum . her şeyimi değiştiriyorum. sonra hayatın suluboyayla boyadığı değişiklikler yavaş yavaş akmaya arkasındakini göstermeye başlıyor… ve ben yine dönüp dolaşıp o çıkmaz sokakta buluyorum kendimi.bütün kapıların tutulmuş olduğu sokakta…artık anlıyorum ki yeniden başlamak değiştirmiyor bir şeyi...yeniden başlamak sonunun hep aynı çıkmaz sokak olduğu bir labirent … kaçınılmaz bir dejavu yani . sonra hayatındaki dikiş izlerine bakıp hatırladığın şeyler , geçmişteki ayakta durma çabaların senin yolunu aydınlatıyor…ve hayatta ancak bu aydınlıkta ilerleniyor…kırmızı , sarı ve yeşil ışığın olmadığı ve bütün kuralların her an ve saniye değişebileceği karanlık bir yol… ve bu aydınlığa ne kadar direnebilirsen o kadar yol alabilirsin…çünkü zifiri karanlık bir hayatta o aydınlık ancak bir ateşböceğidir…
2 yorum:
çok karanlık burası çoooookkkkk....
ilk başta karanlık gelebilir , sonra alışır gözlerin merak etme .
Yorum Gönder