
sahtekar biri gibi giriyor karanlık aramıza ... uzaklaştığından beri sen , aralıksız düşünüyorum tüm ayrıntıları ... beynimde ördüğüm ağlar , kendi düşüncelerimin engeli değilmiş ... yanlış sokağın çıkışını örmüşüm meğer kafamdaki ... misketleri yokuştan dökülmüş bir çocuk gibi bakıyorum ardından... bir tanesini kurtarmak için hamle bile yapamıyorum . bazen izlemek daha güzeldir ya birşeyi ... donar kalır sadece izlersin... ateşe verilen buzdolabı köpüklerinin yanışını izler gibi izliyorum... ben izlerken izler kalıyor ellerimde sıçrayan kıvılcımlardan ... ne tentirdiyot yetişiyor yaralara o yüzden , ne de yaralar kabuk bağlıyor... yüreğimin arka kapısını açık unutmuş gitmişim . aklım başka yerde , ben başka yerdeyim . medcezirler oluyor bedenimde ne zamandır . kanım bir çekilir bir gelir , bir çekilir bir gelir . içimdeki is tutmuş duvarların tuğlaları dokunsan ufalanır zaten , medcezire mi dayanır sanki ... ama yinde de umulmakta değil ya darbenin günlüğünde yazan . umulmadığın ardına saklanıp süzüldü yüreğimin surlarından.. mum ile geziyorum fırtınalarda artık yangın çıkarabilmek için ... çünkü kaçılmaz bir korku gibi giriyor karanlık aramıza ... karanlık mı korkutuyor beni , yoksa kaybolmak mı bir türlü kabullenemiyorum .
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder